15 Temmuz 2009 Çarşamba

UYGURLAR

Turk milliyetcilerinin yillardan beri en fazla karsi olduklari iki ulke Rusya Federasyonu (daha once SSCB) ve Cin Halk Cumhuriyeti’dir (CHC). Rusya, Carlik doneminde Turkistan olarak bilinen bolgeyi isgal etmis, SSCB de bu bolgeyi parcalamistir. Azerbaycan, Ozbekistan, Turkmenistan, Kirgizistan, Kazakistan gibi ulkelere ayrilan bu bolge, bir daha birlesmemek uzere ayrismistir.
1920’li yillarda Enver Pasa, Turkistan’i birlestirmek icin Bolseviklere karsi savasmayi denemisse de, gerekli destegi bulamadan oldurulmustur.
1990’li yillarda Turkiye, SSCB’nin dagilmasinin ardindan bolgede egemen olabilecegini dusunmus, ne ki Rusya Federasyonu karsisinda tutunamamistir.
Dogu Turkistan olarak da bilinen Uygurlarin yasadigi Sincan bolgesi ise CHC sinirlari icindedir. Ozerk olan bu bolgede Uygurlar arada bir daha fazla hak elde etmek ve bagimsiz olmak icin CHC yonetimiyle surtusme ve hatta catismalara girerler.
Uygurlarin sayisi hakkinda degisIk rakamlar bulunmakla birlikte, degisIk kaynaklarda sayilari 30 milyon civarinda olarak verilir. Baska rakamlar da vardir.
Diasporada bulunan Uygurlar, Dunya Uygur Konseyi catisi altinda orgutludur. Bu Konsey’in merkezi Almanya’dadir. Baskani Rabia Hanim ise ABD’de surgunde yasamakta ve ABD Kongresi’nden Uygurlar icin yardim almaktadir.
Rabia Hanim, ABD’nin, tipki Tibet konusunda oldugu gibi, kendileriyle ilgili olarak da CHC’ne baski yapmasi icin surekli cagri yapmaktadir.
Turkiye Cumhuriyeti devletinin gizli servisi MIT, degisIk ulkelerdeki “dis Turkler” arasinda oldugu gibi, Uygurlar icinde de orgutludur.
Bu bigiler temelinde, Sincan bolgesindeki son olaylari “CHC’nin bilinen baskici politikasinin sonucu”, “Uygurlarin ozerkliklerinin yok edilmeye calisilmasi” baglaminda degerlendirirken dikkatli olmak gerekir. Hele de bu bolgedeki catismayi “Han Cinlileri ile Uygurlar arasinda etnik bir catisma” olarak gormeden once, bolge ile ilgili gerekli bilgiye sahip olmak ve aceleci degerlendirmelerden kacinmak gerekir.

STRATEJIK ONEM
Sincan bolgesi CHC icin hem icerde hem de oteki ulkelerle iliskilerinde stratejik oneme sahiptir. CHC’nin petrol ve dogal gaz kayraklarinin ucte biri bu bolgededir. Ek olarak, Turkmenistan ve Kazakistan’dan boruhatlari ile gelecek petrol ve dogal gazin en azindan bir bolumunun de bu bolgeden gecmesi soz konusudur.
ABD’nin stratejik onemi nedeniyle bu bolgeyle yakindan ilgilenmesi normaldir.
Sincan, issizligin yuksek oldugu yoksul bir bolge olmasina karsin, son yillarda hizli bir gelisme icindedir. Bolgede buyuk yatirimlar yapilmis ve cok sayida fabrika acilmistir.
Iddiaya gore, bu fabrikalarda Uygurlara degil, ulkenin baska yorelerinden gelen Cinlilere is verilmektedir.

IC GOC VE SORUNLARI
13 Temmuz gunu yayinlanan Spiegel dergisinde, konuya ayrilan uzun bir yazida, CHC’nin baskici politikasinin yani sira, ic goc olgusunun onemine de yer veriliyordu. CHC buyuk bir hizla sanayilesen bir ulke... Once ulkenin Dogu kesiminde yogunlasan bu sanayilesme, giderek baska bolgelere de yayiliyor.
Belirli merkezlerde yeni fabrikalarin acilmasinin dogal sonucu, kirsal alandan bu bolgeye goctur. Uygurlar, Sincan bolgesine cok sayida Cinlinin geldigini ve bu bolgede Uygurlarin azinlikta kalmasinin CHC’nin asimilasyon politikasinin sonucu oldugunu iddia ediyorlar.
Bu iddiada gercek payi olabilir. Ne ki, bunun yaninda, CHC’deki buyuk nufus hareketliligini de dikkate almak gerekir. Kirsal alandaki nufus fabrikalarin kuruldugu yerlere goc eder. Bu sadece CHC’de degil, uzun yillardan beri baska ulkelerde de gorulen dogal bir gelismedir.
Yeni fabrikalarla ilgili bir iddiaya gore, buralarda buyuk oranda Cinliler calismakta, Uygurlara is verilmemektedir. Buna karsi getirilen iddia ise cok ilginctir ve Uygurlar’in ozerkliginin boyutlarini da ortaya koymaktadir.

NASIL BIR OZERKLIK?
Ozerklik kelimesi kendi basina fazla aciklayici degildir, zira birbirinden oldukca farkli ozerklikler vardir.
Almanya’da sol icerikli ve gunluk olarak yayinlanan Junge Welt gazetesinde 13 Temmuz gunu yayinlanan uzun bir habere gore, Uygurlarin ozerkligi benzerine az rastlanilan turdendir.
- Uygurlar muslumandir ve calistiklari isyerinde gunde 5 vakit namaza gitmek icin isi birakmak hakkina sahiptir. Muslumanlarin tatil gunu olan cumalari calismazlar, Pazar gunu de Cin genelinde tatil oldugu icin calismazlar. Bu nedenle Sincan bolgesinde yasayan Han Cinlileri, Uygurlarin sahip olduklari ayricaliklardan, kendilerinden daha iyi calisma kosullarina sahip olmalarindan sIkayetcidirler.
- CHC’de sIki nufus kontrolu nedeniyle Cinliler tek cocukla yetinmek zorundadir. Fazla cocuk sahibi olan ailelere degisIk konularda kisitlamalar uygulanmaktadir. Ne ki, bu kural Uygurlar icin gecerli degildir. Uygurlar iki ile uc cocuk sahibi olabilirler.
- Sincan bolgesinde gorev yapan polislerin buyuk bolumu Uygurlardan olusmaktadir.
- Uygurlarin dillerini ve kulturlerini gelistirmelerinde herhangi bir kisitlama soz konusu degildir.
- Uygurlar arasinda koktendincilik yayilmaktadir. Bunun gostergelerinden bir tanesi olarak Sincan bolgesinde carsafa girenlerin sayisindaki artis gosterilmektedir.
Vaziyet boyle...
Bu durumda, CHC’nin Uygurlar uzerinde baskici politikasi soz konusu olsa bile, “asimilasyon”dan, “Uygur kimliginin yok edilmeye calisilmasindan” soz etmek zordur.
Siz, resmi olarak pazar gununun tatil oldugu bir ulkede cuma gunu tatil yapmayi hangi ulkede gordunuz? DegisIk Avrupa ulkelerinde musluman Turklere dinleri nedeniyle yonelmis herhangi bir kisitlama yoktur. Dillerini istedikleri gibi kullanabilirler, kulturlerini gelistirebilirler. Ama cuma gunu tatil yapamazlar. Ulkenin calisma duzeni ne ise ona uymak zorundadirlar.
Son bir nokta daha: Gazetenin AFP’ye dayanarak verdigi habere gore, CHC hukumeti olaylarda zarar gorenlere yaklasIk 21 bin Avro odeme yapmak karari aldi. Bu para, Cinli ya da Uygur ayrimi gozetmeksizin zarar goren herkese odenecektir.
Bolgede inceleme yapmis gazetecilerin kanisina gore, Sincan bolgesinin bagimsizligi icin oylama yapilirsa, halkin cogunlugu bagimsizlik aleyhine oy kullanacaktir.
Yukaridaki ozerklik kosullarinda boyle davranmakta haksiz da sayilmazlar.
Ne ki, durumun degismeye basladigini da dikkate almak gerekiyor. Hicbir ozel ya da yari ozel fabrika, calisma haftasinin 6 gun oldugu bir ulkede, 5 gun calisan bir isciyi ise almaya yanasmaz. Baska bolgelerden Cinlilerin Sincan’in degisIk kentlerine gelmeleri ve daha fazla calismalari, is piyasasinin yani sira, bu bolgedeki toplumsal kosullari da degistirecektir. Bu degisimin degisIk catismalar dogurmasi da kacinilmazdir.
Bazi Ege kasabalarinda kalabaliklarin Kurtlerin isyerlerine saldirmasini sadece irkcilik ve etnik catisma temelinde gormemek gerekir. Isin icinde devletin ortami zehirleyen politikasi, Kurtlere karsi yapilan yogun propaganda da bulunuyor. Ek olarak ekonomik faktorler de var.
Cok sayida Kurt bati ve guney kentlerine goc etmek zorunda kaldi. Bunlarin buyuk bolumu en kotu islerde son derece dusuk ucretlerle calisirken, kucuk bir bolumu de genellikle yiyecek satan kucuk isyerleri acti. Pazardaki Turk esnaflar icin yeni rakipler ortaya cikti. Bunlara saldirmak, isyerlerini tahrip etmek, ticari yasamdan tasfiye etmek, bu alanda eskiden beri bulunan Turk esnafin isine gelir. Bu saldiri ve tasfiye acikca degil, baska gerekcelerin arkasina siginilarak yapilmaya calisilir.
CHC’nin Sincan bolgesine uzaktan bakabildigimiz icin, ne kadar cesitli kaynaktan haber alirsak alalim, bunlari ayiklamak ve aralarindan dogru olanlari bulmak kolay degil.
Gorulen iki nokta vardir:
Birincisi: Uygurlarin asimile edilmeye calisildiklari ve bu yonde buyuk baskilarla karsilastiklari tumuyle yanlis olmasi bile, onemli oranda abartilmaktadir.
Ikincisi: Han Cinlileriyle Uygurlar arasindaki surtusmelerin ekonomik nedenleri de bulunmaktadir.Engin Erkiner

Hiç yorum yok: