DURSUN ÖZDEN
Anayasa Mahkemesi eski başkanımız adaşım, sayın Yekta Güngör Özden, Kemal ATATÜRK'ü şu özgün dizelerle ne de güzel tanımlıyor: "Nereden baksa güzel, nereden baksan güzel!"
ABD'nin yumuşak karnında bir hançer gibi duran, yıllardır süren ambargo ve baskılara karşın onurluca direnen Karayiplerin yoksul ve mutlu prensesi Küba, Türkiye'nin Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan ve Devrimci Kemal Atatürk'ten çok etkilenmiş... Bir de, Nazım Hikmet'le sevdalanan ve Aziz Nesin'le gıdıklanıp gülen ve onları okuyan Kübalılar oldukça fazla... Tıpkı benim gibi; salsa ve semah, ron ve rakı, yoksul ve mutlu melez güzellerin dudak izli mektupları ortak paydasında, "Güle Güle" filmine konu olmamak elde değil... Sekiz saat zaman farkı da olsa, Küba uzak değil...
TÜRKİYE VE KÜBA İLİŞKİLER
Türkiye, zamanın Başbakanı Bülent Ecevit döneminde, 1979 yılında Küba'nı n başkenti Havana'da ilk Büyükelçiliğini açtı. 22 Eylül 1989'da TRT-ICRTV işbirliği protokolü imzalandı. 24 Kasım y 1989'da TEKEL-CUBATABACO anlaşması imzalandı. 2 Ağustos 1991'de karşılıklı Vize Muafiyet Anlaşması yapıldı. 29 Temmuz 1993'de Hava Ulaştırma Anlaşması, 9 Aralık 1994'de Spor İşbirliği Analaşması, 11 Temmuz 1996'da Gümrük İşbirliği Anlaşması, 29 Ağustos 1996'da Ticaret, Ekonomik ve Sinai İşbirliği Anlaşması, 26 Eylül 1996'da Sağlık İşbirliği Protokolü imzalandı. Son 20 yılda yapılan ikili anlaşmalarda ise; İletişim, Basın Yayın, Sağlık, Kültür ve Turizm başta olmak üzere; sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, üniversiteler, yazar ve sanat örgütleri gibi hemen her dalda ikili ilişkiler, dostluklar ve karşılıklı çıkarlar gelişti, gelişiyor... "Fidel de içlerinde..."
KÜBA'DA ATATÜRK BÜSTÜ KİM PARÇALADI?
Küba'nın başkenti Havana Linea Caddesi 13/K parkında bulunan Atatürk büstü, 26 Temmuz 2007'de Havana Karnavalı sırasında Avrupa ülkelerinden gelen Kürt kökenli gençler tarafından aynı parkta bulunan başka büstler arasında yalnızca Atatürk büstünün parçalanarak yerinden söküldüğünü bilgisini veren polis şefi Carlos Fernandez ve yeni büstün Habana Vieja'da bir meydana dikileceğini söyleyen Havana Türkiye Büyükelçisi Şanıvar Kızılderi, "Üzücü bu olayın Türkiye-Küba ilişkilerini bozamayacağını" vurguladı. Parçalanan büstün nerede olduğu ve yeni büstün bir yıldır ne zaman dikileceği merak konusu... Küba'nın Ankara Büyükelçiliği'nde görevli Birinci Sekreteri Alejandro Simoncas Marin de, Havana'da bulunan Atatürk büstünün söküldüğünü doğruladı. Türkiye'de 11 yıldır kültür turizmi kapsamında Küba'ya turist gönderen Guantanamera Tur Lideri Kübalı Blanca Nieves de, "Bu olay bizleri de çok üzdü. Yerinde olmadığı için kültür turizm kapsamında Havana'daki Atatürk büstünü programdan çıkarmak zorunda kaldık. Dilerim yakında parçalanarak yok olan bu büstün yenisinin en kısa zamanda dikilmesini bekliyoruz" dedi. Bu büst, İstanbul Esenyurt eski Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'ın girişimleriyle 1994'de diktirilmişti. Büst üzerinde (Patria & Morte, Vatan ya da Ölüm) ve Atatürk'ün doğum-ölüm tarihleri yazıyor ve iki ülke dostluğunu pekiştiriyordu. Büst üzerindeki pirinç plaket de kayıp. İstanbul'da ise, Esenyurt Havana Özgürlük Parkı'nda bulunan Kemal Atatürk ve Kübalı şair ve ulusal kahraman Joshe Marti'nin büstleri yanında bulunan Türk ve Küba bayrakları yan yana dalgalanıyor.
Eskişehir Tepebaşı eski Belediye Başkanı Ahmet Ataç tarafından 2003'de, Havana Havalimanı yolu üzerinde bulunan Boyeros Momcipality kasabasında, şirin bir parka dikilen Kemal Atatürk ve Nazım Hikmet büstü, Kübalılar tarafından ilgiyle ziyaret ediliyor. Öte yandan, Havana Linea Caddesi'ndeki bir parkta bulunan ve geçtiğimiz ayda büstün zarar görmesi üzerine yerinden sökülüp Türkiye Büyükelçiliği'nin bahçesinde bir köşeye konan Atatürk büstünün; tamir edildikten sonra yerine konacağı günü bekliyor.
ATATÜRK ÜSTÜN ÖZELLİKLİ BİR DEHADIR
25 Mayıs 1919'da Samsun'un Havza ilçesinde başlayan ve 26 Ağustos 1922'den İzmir İktisat Kongresi'ne dek süren Türk-Sovyet dayanışması anlamlıdır. Gazi Paşa ile Sovyet General Burunlov görüşmesiyle başlayan ve sonra Sovyetler Birliği Ankara Büyükelçisi Aralov ve Sovyet Kafkasları Büyükelçisi İ. Ebilov'un aracılığı ile süren Mustafa Kemal - Vladimir İliç Lenin arasındaki mektuplaşmalarda; "Emperyalizme karşı verdiğiniz kutsal savaşımda her zaman yanınızdayız…" diyen Lenin, "Yoldaş Kemal Atatürk'ün ne kadar büyük bir diplomatik zekaya sahip, üstün özellikli yiğit bir komutan ve deha olduğunu" her defasında vurguladığı bilinmektedir…
BEN ÇİN'İN ATATÜRK'ÜYÜM
1935'de Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye, Uzun Yürüyüş öncesinde bir konuşma yapan Mao Ze Tung'un ilk sözleri şöyle: "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm..." 1948'den bu güne dek, 1,5 milyar nüfuslu Çin Halk Cumhuriyeti'nin okullarında 8 ve 9. sınıflarda okutulan "Yakınçağ Tarihi" ders kitaplarının kapağında ve içinde yer alan Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri, bize neyi çağrıştırıyor? KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı üzen bir konuyu da sizinle paylaşmak istiyorum. Ama ne yazık ki, AB'ye girmek için Annan Planı gereği, KKTC orta öğretim "Yakınçağ Tarihi" ders kitaplarından, Atatürk ve Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı bölümleri çıkarılıp yerine, Kuzey Kıbrıs'ta bulunan Kilise ve Manastırların tarihçeleri ve resimleri konması ise, bir başka düşündürücü yan olarak gündemimizi kirletmektedir...
ATATÜRK''ÜN NUTUK KİTABINI İSTİYORUM
Mart 1997'de Habitat Toplantısı için İstanbul'a gelen Fidel Castro, yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptıklarını ben asla başaramazdım. Asıl devrimci Atatürk. Bu kadar büyük bir devrim yaptım, ama Kemal Atatürk'ün yaptıklarını başaramazdım...".Dünya Barış Konseyi Dönem Başkanı Nazım Hikmet, ölümünden 2 yıl önce, 12 Mayıs 1961 yılında Fidel Castro'ya Barış Ödülü vermek üzere Havana'ya gitmişti. Yanında son sevgilisi Vera da vardı. Yurtsever Türk Şairi Nazım'ın bu gezisi bir balayı değildi... Nazım Hikmet, Fidel Castro ile özel bir görüşme yaptı. Sonra Moskova'ya döndü. Ardından Sosyalist Küba Cumhurbaşkanı Fidel Castro, Havana'da görevli genç Türkiye Diplomatı Bilal Şimşir'i makamına çağırtarak, bir istekte bulundu. Fidel Castro, Bilal Şimşir'e bu isteğini dile getirirken bir konuyu da özellikle vurguladı: "Sayın Diplomat, bu isteğimden kesinlikle Amerikalıların haberi olmamalı" dedi. Peki, Castro'nun ABD müttefiki ve NATO üyesi bir ülkenin diplomatından, Amerikalıların haberi olmamasını istediği şey ne idi? Fidel Castro, Bilal Şimşir'den Atatürk'ün İngilizce ya da İspanyolca "Büyük Nutuk" kitabını istemişti. Genç Diplomatımız Bilal Şimşir, izinli olarak Ankara'ya gelip Milli Kütüphane'den uzun araştırmalar sonucu bulduğu İngilizce Büyük Nutuk'u yanına alarak Küba'nın yolunu tutar. Havana'da yine bir özel görüşme sırasında, Kumandan Castro'ya bu emanetini teslim eder. Bu olaydan, ne Türkiye'nin ve ne de Amerika'nın haberi olmaz. Ta ki, Londra Büyükelçimiz Bilal Şimşir yıllar sonra emekli olup anılarını yazana dek... Fidel Castro'nun Atatürk sevgisi ve tutkusunun kaynağı; O'nun büyük eseri olan "Nutuk" kitabını özümseyerek okumasında ve Devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk anti-emperyalist savaşımını utkuya eriştiren 1919 Ruhu'ndan esinlenmesinde yatıyor...
CHE'NİN ÇANTASINDAN NUTUK ÇIKTI
Sevgilisine Nazım'dan en güzel aşk şiirleri okuyan ve mektuplar yazan Ernesto Che Guevara, tam bir Nazım tutkunuydu. Küba Devrimi'nin öncülerinden ve Fidel Castro'nun yoldaşı Arjantinli devrimci doktor Che Guevara, Bolivya'da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; "GRAN DISCURSO - Revolucionario Kemal Atatürk" (Atatürk'ün Büyük Nutuk'u), Türk Şairi Nazım Hikmet'in "Kuvayı Milliye Destanı" ve "Amo en ti lo imposible" adlı, 1961 Havana basımı Şiir Antolojisi kitabı çıktı. Küba Devrimi'nde önemli bir yeri olan Santa Clara Tepesi ele geçirilmesini 31 Aarlık 1959'da gerçekleştiren Che Guevara komutasındaki gerillalar adına; Havana'ya otobüsle 6 saat uzaklıkta bulunan Santa Clara şehrinde bulunan bu tepeye 20 metre yüksekliğinde dev bir Che heykeli ve devrimin destanı yazılı mermer sütunlar yaptırıldı. Burada bulunan Devrim Treni ve Che Müzesi mutlaka görülmesi gerekli yerlerdendir. Che Müzesi içinde yer alan pek çok belge ve bulgular arasında Nazım Hikmet kitabı da bulunmaktadır. Fidel Castro'nun 70. Yaşgünü anısına düzenlenen, Uluslar arası Edebiyat Yarışması'nda ödül almak üzere Küba'ya gittim.12 Aralık 1996'de Castro ile ödül töreni sonrası görüşme imkanı buldum "...Türkiye'de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro'ya tapıyorlar, sizleri tek ve mutlak önder olarak kabul ediyorlar. Sizin şarkılarınızı, marşlarınızı ve kitaplarınızı dillerinden ve ellerinden düşürmüyorlar..." diyerek sürdürdüğüm sorumu tamamlamadan; Castro sözümü kibarca kesti. Ve yarıda kalan, ama sorumun tamamını anlayan Kumandan Fidel, el ve yüz hareketlerinin de yardımıyla şu yanıtı verdi: "Övgün için teşekkür ederim. Atatürk'ün ülkesinden genç bir Türk Şairi Dursun Özden'i konuk etmekten çok mutluyum. Ama söyledikleriniz yanlış... Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar... Atatürk, 1919'da Anadolu'dan düşmanları kovmak için Bandırma Gemisi'yle Samsun'a çıktı. Ve anti-emperyalist bir savaş verdi ve zafere erişti. Biz, Atatürk'ün bu devrimci savaşından etkilendik-esinlendik ve tam 40 yıl sonra, 1959'da Granma Gemisi'yle Havana'ya çıktık. Ülkemizden emperyalistleri ve işbirlikçisi Faşist Batista rejimini yıkmak için. Biz de zafere eriştik. Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır Devrimci Kemal Atatürk... Sağdan sola doğru yazılan Arap harfli ALFABE'yi bırakıp, soldan sağa doğru yazılan Latin harfli ABECE'ye geçilen Harf Devrimi başta olmak üzere, bir dizi Çağdaş ve Aydınlanmacı Cumhuriyet Devrimlerini bu kadar kısa sürede biz asla başaramazdık. Atatürk sosyalist olsa da aynı şeyleri yapardı. Kendinize başka esin kaynağı aramayın... Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk'ün kıymetini bilin ve kendinize başka önder, yol ve yordam aramayınız..." dedi. "1995 yılında Habitat 2 Toplantısı nedeniyle görme fırsatı bulduğum; bir dünya cenneti olan uygarlıklar harikası, güzel ve büyüleyici İstanbul'u çok özlüyorum..." diyerek konuşmasını noktalayan; Küba'nın efsanevi lideri, hasta ve yaşlı kurt Fidel Castro'nun bu sözleri karşısında heyecanlanmamak ve irkilip kendi özüne dönmemek mümkün mü? Bu günlerde ise, 11 Latin Amerika ülkesinde esen Ulusalcı Sosyalizm rüzgarını körükleyen Bolvarcı Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, özünde "güçlü, kamucu ve anti-emperyalist devlet" olan ve içinde "çalmama, yalan söylememe ve tembellik etmeme" maddeleri bulunan yeni Anayasa'sında, 1924 ve 1961 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan alınan 65 maddenin yer alması, bir başka onur verici konudur…Coşkulu bir duygu seli içinde yüzüyorum... Mutlu ve gururluyum... Sadakat ve sevgi yumağı içinde yeniden dirilişin ve yaşama yeniden dönüşün bir içsel yolculuğuydu bunlar... Mustafa Kemal ışığında, Aydınlanma Devriminin göz kamaştıran dirilişiydi her şey...Kurtuluştan kuruluşa giden yolda, farkın farkına varmamı sağlayan Fidel Castro'ya olan sevgi ve saygımın ortak paydasının "Kemalizm" olduğu gerçeği, beni yeniden yollara düşürdü... Anadolu'yu arşınladım, dünyanın 66 haline tanıklık ettim ve gördüm ki; her yerde, her koşulda ve her zaman Atatürk yaşıyor ve yaşayacak. Atatürk yeniden…
24 Temmuz 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder