24 Temmuz 2009 Cuma

ATATÜRK ve Dünya

ATATÜRK ÜSTÜN ÖZELLİKLİ BİR DEHADIR 25 Mayıs 1919'da Samsun'un Havza ilçesinde başlayan ve 26 Ağustos 1922'den İzmir İktisat Kongresi'ne dek süren Türk-Sovyet dayanışması anlamlıdır. Gazi Paşa ile Sovyet General Burunlov görüşmesiyle başlayan ve sonra Sovyetler Birliği Ankara Büyükelçisi Aralov ve Sovyet Kafkasları Büyükelçisi İ. Ebilov'un aracılığı ile süren Mustafa Kemal - Vladimir İliç Lenin arasındaki mektuplaşmalarda; "Emperyalizme karşı verdiğiniz kutsal savaşımda her zaman yanınızdayız…" diyen Lenin, "Yoldaş Kemal Atatürk'ün ne kadar büyük bir diplomatik zekaya sahip, üstün özellikli yiğit bir komutan ve deha olduğunu" her defasında vurguladığı bilinmektedir… BEN ÇİN'İN ATATÜRK'ÜYÜM 1935'de Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye, Uzun Yürüyüş öncesinde bir konuşma yapan Mao Ze Tung'un ilk sözleri şöyle: "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm..." 1948'den bu güne dek, 1,5 milyar nüfuslu Çin Halk Cumhuriyeti'nin okullarında 8 ve 9. sınıflarda okutulan "Yakınçağ Tarihi" ders kitaplarının kapağında ve içinde yer alan Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri, bize neyi çağrıştırıyor? KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı üzen bir konuyu da sizinle paylaşmak istiyorum. Ama ne yazık ki, AB'ye girmek için Annan Planı gereği, KKTC orta öğretim "Yakınçağ Tarihi" ders kitaplarından, Atatürk ve Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı bölümleri çıkarılıp yerine, Kuzey Kıbrıs'ta bulunan Kilise ve Manastırların tarihçeleri ve resimleri konması ise, bir başka düşündürücü yan olarak gündemimizi kirletmektedir... CHE'NİN ÇANTASINDAN NUTUK ÇIKTI Sevgilisine Nazım'dan en güzel aşk şiirleri okuyan ve mektuplar yazan Ernesto Che Guevara, tam bir Nazım tutkunuydu. Küba Devrimi'nin öncülerinden ve Fidel Castro'nun yoldaşı Arjantinli devrimci doktor Che Guevara, Bolivya'da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; "GRAN DISCURSO - Revolucionario Kemal Atatürk" (Atatürk'ün Büyük Nutuk'u), Türk Şairi Nazım Hikmet'in "Kuvayı Milliye Destanı" ve "Amo en ti lo imposible" adlı, 1961 Havana basımı Şiir Antolojisi kitabı çıktı. Küba Devrimi'nde önemli bir yeri olan Santa Clara Tepesi ele geçirilmesini 31 Aarlık 1959'da gerçekleştiren Che Guevara komutasındaki gerillalar adına; Havana'ya otobüsle 6 saat uzaklıkta bulunan Santa Clara şehrinde bulunan bu tepeye 20 metre yüksekliğinde dev bir Che heykeli ve devrimin destanı yazılı mermer sütunlar yaptırıldı. Burada bulunan Devrim Treni ve Che Müzesi mutlaka görülmesi gerekli yerlerdendir. Che Müzesi içinde yer alan pek çok belge ve bulgular arasında Nazım Hikmet kitabı da bulunmaktadır. Fidel Castro'nun 70. Yaşgünü anısına düzenlenen, Uluslar arası Edebiyat Yarışması'nda ödül almak üzere Küba'ya gittim.12 Aralık 1996'de Castro ile ödül töreni sonrası görüşme imkanı buldum "...Türkiye'de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro'ya tapıyorlar, sizleri tek ve mutlak önder olarak kabul ediyorlar. Sizin şarkılarınızı, marşlarınızı ve kitaplarınızı dillerinden ve ellerinden düşürmüyorlar..." diyerek sürdürdüğüm sorumu tamamlamadan; Castro sözümü kibarca kesti. Ve yarıda kalan, ama sorumun tamamını anlayan Kumandan Fidel, el ve yüz hareketlerinin de yardımıyla şu yanıtı verdi: "Övgün için teşekkür ederim. Atatürk'ün ülkesinden genç bir Türk Şairi Dursun Özden'i konuk etmekten çok mutluyum. Ama söyledikleriniz yanlış... Devrimci Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar... Atatürk, 1919'da Anadolu'dan düşmanları kovmak için Bandırma Gemisi'yle Samsun'a çıktı. Ve anti-emperyalist bir savaş verdi ve zafere erişti. Biz, Atatürk'ün bu devrimci savaşından etkilendik-esinlendik ve tam 40 yıl sonra, 1959'da Granma Gemisi'yle Havana'ya çıktık. Ülkemizden emperyalistleri ve işbirlikçisi Faşist Batista rejimini yıkmak için. Biz de zafere eriştik. Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır Devrimci Kemal Atatürk... Sağdan sola doğru yazılan Arap harfli ALFABE'yi bırakıp, soldan sağa doğru yazılan Latin harfli ABECE'ye geçilen Harf Devrimi başta olmak üzere, bir dizi Çağdaş ve Aydınlanmacı Cumhuriyet Devrimlerini bu kadar kısa sürede biz asla başaramazdık. Atatürk sosyalist olsa da aynı şeyleri yapardı. Kendinize başka esin kaynağı aramayın... Büyük bir deha ve komutan olan Kemal Atatürk'ün kıymetini bilin ve kendinize başka önder, yol ve yordam aramayınız..." dedi. "1995 yılında Habitat 2 Toplantısı nedeniyle görme fırsatı bulduğum; bir dünya cenneti olan uygarlıklar harikası, güzel ve büyüleyici İstanbul'u çok özlüyorum..." diyerek konuşmasını noktalayan; Küba'nın efsanevi lideri, hasta ve yaşlı kurt Fidel Castro'nun bu sözleri karşısında heyecanlanmamak ve irkilip kendi özüne dönmemek mümkün mü? Bu günlerde ise, 11 Latin Amerika ülkesinde esen Ulusalcı Sosyalizm rüzgarını körükleyen Bolvarcı Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, özünde "güçlü, kamucu ve anti-emperyalist devlet" olan ve içinde "çalmama, yalan söylememe ve tembellik etmeme" maddeleri bulunan yeni Anayasa'sında, 1924 ve 1961 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan alınan 65 maddenin yer alması, bir başka onur verici konudur…Coşkulu bir duygu seli içinde yüzüyorum... Mutlu ve gururluyum... Sadakat ve sevgi yumağı içinde yeniden dirilişin ve yaşama yeniden dönüşün bir içsel yolculuğuydu bunlar... Mustafa Kemal ışığında, Aydınlanma Devriminin göz kamaştıran dirilişiydi her şey...Kurtuluştan kuruluşa giden yolda, farkın farkına varmamı sağlayan Fidel Castro'ya olan sevgi ve saygımın ortak paydasının "Kemalizm" olduğu gerçeği, beni yeniden yollara düşürdü... Anadolu'yu arşınladım, dünyanın 66 haline tanıklık ettim ve gördüm ki; her yerde, her koşulda ve her zaman Atatürk yaşıyor ve yaşayacak. Atatürk yeniden…YURTSEVER GENC

Hiç yorum yok: