10 Mayıs 2009 Pazar

Atatürk'ün Devrimci Türk Gençlerine Nutku: BURSA NUTKU

Temel Bilgiler
Açıklama: ŞUBAT 1933'TE BURSA ULUCAMİDE TOPLANAN 100 KADAR İRTİCACI CAMİLERDE TÜRKÇE EZAN OKUNMASINA KARŞI AYAKLANMA GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞ VE AYAKLANMA HEMEN BASTIRILMIŞTI ARKASINDAN MUSTAFA KEMAL BURSA'YA GİDER TAM BU ESNADA BİR VATANDAŞ GELİR VE DERKİ : "BURSA GENCİ AYAKLANMAYI BASTIRACAKTI AMA ZABITA VE ADLİYEYE OLAN GÜVENİNDEN DOLAYI..."ATATÜRK SÖZE GİRER VE....
Türk genci, inkilapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir.
Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkîlapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, "bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır" demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silâhla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır.

Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, "polis henüz inkilap ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır.

Mahkeme onu mahkum edecektir.
Yine düşünecek: "Demek, adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lâzım!"
Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana; İsmet Paşa''ya, Meclis''e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki; "Ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!"

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!



'Türk Tarih Kurumu Yönetim Kurulu'nun 24 Ekim 1966 tarihli toplantısında Bornova Asliye Hukuk Hakimliği'nin 27/9/1966 tarih ve 1966/338 sayılı yazısı ve bu yazıya ekli Atatürk'ün Bursa Nutku ile ilgili sözlerin üzerine gerekli incelemeler yapılmıştır. Bu incelemeler sonunda bu sözlerin Atatürk'ün 1933 Şubat'ında Bursa'da yaptığı konuşmadan mealen alınmak suretiyle çeşitli tarihlerde basılmış olduğu kanaatine oybirliğiyle varılmıştır.'(-Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı-)

Hiç yorum yok: