Ortadoğu'da İsrail Türkiye ilişkileri geriliyormu? Geçen ayın gündemi bu çelişkilere yerini bırakmış oldu. Ancak bu çelişkilerin yapay gündem olduğu ortaya çıkmış oldu. Olay şöyle yansıtıldı!
Türkiye İsrail büyük elçisi İsrail Dış İşleri Bakanlığına çağrılarak alçak koltuğa oturtularak küçük düşürüldüğü kompleksi ile nerdeyse yapay gündem yaratılarak İsrail ve Türkiye düşmanlığı havalarda uçuşdu ve kayıkçı dövüşüne dönüştü.
Sanki bir anda Orta-doğu'da İsrail, ABD, Türkiye askeri işbirliği sonamı eriyor? Sorusunu soranlar?söyleyenler çok oldu. Burjuva görsel basın ve yazarları yapay gündemi biranda İsrail – Türkiye ilişkilerin biteceğini dahi yazdılar. Burda acaba sorusu??? İşaretleri ile bir birine soru sordular. Acaba doğrumu?
Sorun aslında arasıra yapay gündemlerle gündemi doldurmaktan öte bir şey değildi. Çünkü;Orta-doğu da siyasi politika ne Türkiyesiz nede İsrailsiz oluşabilir! Bölgede ABD emperyalizminden ve işbirlikçileri, İsrail ve Türkiye'den habersiz tek bir kuş sesi dahi ötemez.
Bu aslında Orta-doğu poltikasın da bir değişim değil, tam tersine! Türkiye'nin İslam aleminde Amerika tarafından oynamak istediği Türkiye'ye yüklediği bir misyon vardır. Dünyada ılımlı İslam politikasının hayata geçirelerek radikal İslamın teşhir ve mahkum edilmesidir... bugünde yapılan budur. Yoksa Tayip Erdoğan'ın ve AKP hükümetinin İsrail'i ve Yahudi politikasının ilişkileri kopararak İslam dünyasının gözdesi olacağını düşünenler çoktan yanılmışlardır.
Amerikan emperyalizmi bir ülkede hükümeti desteklerken oturup düşünmek gerekir? AKP hükümetide hükümet olmazdan önce; Refah partisi (Erbakan)dan ayrılarak boşuna Fetullah'ın çocukları olarak! Erdoğan ve Gül'ün seçilmesi tesadüf değildir. Buna Amerika'da yaşayan Fetullah Gülen'in desteğini de eklersek yanılmamış oluruz.
Amerikan politikası yeşil kuşak ve İslamı desteklerken! Sovyet sosyalizmin çöküşünü hızlandırmak için, Sovyetlerin Afganistan'ı işgal etmesinden yararlanarak dünya da yeşil islam kuşağı'nın gelişmesine ve Müslümanların desteklenmesini ön görerek bizat bugün başına dolarlar serdiği Usama Bin Ladin'e! CİA vasıtasıyla maddi ve silah yardımıyla Taliban örgütünü kurdurarak Sovyet sosyalist sistemine karşı Afganistan'da savaşı başlatmış oldu.
Ne zaman ki, Sovyet sosyalizmi sona erdi! Yeşil kuşak ve radikal İslamın düğmesine basılarak. 11 Eylül ikiz kuleleri eylemi ile birlikte radikal İslamın ipi çekilerek düşman ilan edildi.
Yani Sovyet sosyalizmine karşı (Yeşil kuşak) radikal İslam'ın desteklenmesi artık son bularak uluslar arası terör örgütü olarak görülerek mücadele edilmesi Amerikan emperyalizmi tarafından dikte edilerek tüm dünyada ilan edilmiş olundu.
11 Eylül eylemiden sonra; tüm dünyada Amerika tarafından kurulan Taliban örgütü ve Usame Bin Ladin terör örgütü ve lideri olarak hedef tahtası ilan edilmiş olundu. Afganistan işgalide Taliban örgütü ve Usame Bin ladin'e karşı yapılmış bir işgaldi. Aradan 9 yıl geçmesine rağmen ne Taliban yok edildi, nede Usame Bin Ladin yakalandı nede öldürüldü. Çünkü; ''Franckschtein'i'' kendi yarattı! Fakat insanın kendi yarattığını öldürmek kadar zor bir şey yoktur.
Afganistan işgali bence Taliban nede Usame Bin Ladin'dir! Amerikan'ın emperyalizmin Asya ülkeleri üzerinde işgal ve hakimiyetini pekiştirmesidir. Bugün de Afganistan'da Amerika ve NATO askeri gücünü artırırken, savaşı Pakistan'a doğru taşıdığını görmekteyiz. Tabii bu Taliban ve radikal İslam sayesinde olmuştur.
Bu arada; Orta-doğunun yaramaz çocuğunun diğer ismi ise, Saddam Hüseyin'di Saddam da Amerikan emperyalizmi tarafından şişirildi. 8 yıl İran Molla rejimine karşı savaştırıldı. Sonrada zamanı geldiğinde Saddam'ı saf dışı etmek için, Irak'da nükler tesisler ve kimyasal silahlar gerekçesiyle saldırı planı hazırlanmış oldu.
Ayrıca Irak'a karşı aynı gerekçenin diğer adı ise, Saddam'ın Taliban'ı desteklediği ve yardım yataklık ettiği gerekçesi ile Saddam'a karşı 2003'de Amerikan emperyalizmi ve diğer emperyalist ülkelerin desteği ile işgal edilerek Saddam rejimi yok edilerek Saddam ve devlet yönetimi idam edilerek son verilmiş olundu. Ancak Amerika Irak işgali ile, ikinci bir Vietnam sendorumu yaşamaktadır. Düştüğü bataklıktan çıkmak için çırpınmaktadır.
Bunun için; Türkiye büyük önem taşımaktadır. Yukarıda açıklamaya çalıştığım noktalar arasında bunu ifadeye etmeye çalışdım. Yani Türkiye askeri güç olarak dünyanın sayılı orduları arasındadır. Amerikan emperyalizmi Orta-doğu ve Asya üzerinde politikalarını pratige geçirmek için, Türkiye'ye ve ılımlı İslam politikasına ihtiyacı vardır.
Refah partisi ve Erbakan'ın Başbakanlığı elinden alınırak partisi kapatılırken! İçinde ki, cevherler Fetullah Gülen tarafından keşf edilerek Amerikan emperyalizme sunulmuş oldu. Radikal İslamın tasfiyesi olarak Refah partisi hızla kapatılarak Erbakan yasaklı ve mahkum edilmiş olundu.
Hızla Amerika ve Fetullah Gülen desteği ile Refah partisinden istifa eden cevherler (Erdoğan, Gül) kısa sürede AKP kurarak yasaklı olan Erdoğan'a rağmen kurulmuş olundu. Amerikan emperyalizmin desteği ve Fetullah Gülen desteği ile maddi manevi ve medya desteğini alarak Türkiye yönetimine oturmuş oldu.
Çünkü; süreç hızla Amerikan emperyalizmin lehine çalışmaktaydı. Orta-doğu ve Asya ülkelerinde hızla Amerika aleyhine politikalar gelişmekteydi. Bunu Orta-doğu ve Asya ülkelerine karşı durduracak tek güç ise, İslam ülkesi olan Türkiye yapabilirdi. Radikal İslama karşı ılımlı İslam politikasını hayata geçirecek güç ise; Türkiye'de Erdoğan ve Gül tarafından kurulan AKP'den başkası olamazdı....
İlk seçimlerde Amerikan emperyalizmin ve Fetullah Gül'ün desteği ve medyaya verilen pay sonuncu AKP seçimlerin galibi oldu. AKP'nin lideri Erdoğan ise, zavallı yasaklı olduğundan seçilememişti! Başta bu yasağı delmek ve lider Erdoğan'ı Başbakan yapmak Türk militer devletinin hükümeti için, ayıp olmuştu. Alel acele Bağımsız SİİRT milletvekili Jet-pa dolandırıcısı ''Fadıl Akgündüz'ün'' milletvekilliği düşürülerek demokrasi kahramanı AKP lideri Erdoğan SİİRT'den Kürdistan'dan milletvekili seçilerek Başbakan ilan edilerek! Türkiye'nin ve Orta-doğunun başına getirilmiş olundu.
Bugün ise; seçilmiş olduğu Kürdistan'a ve SİİRT'e lanet okumaktadır. Her fırsatta sağıyla, soluyla, Kürdiyle, Lazıyla,Çerkeziyle, Ermenisiyle, Rumuyla, Alevisiyle, Hırıstiyanıyla, Süryanisiyle tüm uluslar ve milliyetlerle, AKP ve Erdoğan'ın inançlarla arası yoktur. Geçmişten aldığı Milli ideoloji, ve İslam teorisi dışında tüm inançlara kapalı ve yasaklıdır.
Ama; Amerikan emperyalizmi politikaları olarak Orta-doğu ve Asya ülkeleri üzerinde ılımlı İslam politikası ile ehlişetirecek Amerikan sofrasına hazır hale geliştirecek tek güç olarak Türkiye ve AKP hükümeti görülmektedir.
Öyle olmasa:Amerikan emperyalizmi tarafından ne desteklenir, nede hükümet seçilirdi. Bir ülke ekonomik ve siyasi olarak Amerikan emperyalizmine bağımlıysa bu ilkeleri yerine getirmekten başka şansıda yoktur.
Türkiye militer devletinin ve hükümetlerinin başka alternatifide yoktur. Orta-doğu'da ılımlı İslam politikasını hayata geçirmek için, AKP hükümeti; hükümet olduktan sonra adım adım Amerikan politikalarını hayata geçirmek olmuştur.
İlk başlarda Irak'ın işgali sırasında Amerikan emperyalizmine karşı şaşkın politika izlemiş olsada tezkerede olumsuz politikada çıkmış olsa da Amerikanın istediğide buydu.
Şaşırma politikasını hayata geçirmek gerekliydi. Güney Kürdistan'a güvendiği için, Türk militer devletinin ve AKP hükümetinin tezkere oylamasının pek belirleyci olamaycağı belirlenmişti.
Amerikan'ın her taraf dan Irak'ı işgal edeceği belliydi. Yani burda Güneyden Kürdistanlı güçlerin desteğini zaten almıştı. Diğer tarafdanda her yönden Irak'ı kuşatmıştı, bu durum da daimi müttekfiki ile çelişkiye ve gerginliğe düşmeye bir sebebep yoktu.
Amerika hesaplarını her zaman iyi hesaplamıştır. Bu durumda da, Türk militer devletinin AKP hükümetini nasıl yönlendireceğinin hesaplarını çok önceden hesaplanmıştır.
Strajesinide ona göre şekillendirmiş olmalı ki, Irak işgalini gerçekleştirmiş oldu. Bugüne kadar her ne kadarda Irak'da ikinci Vietnam senderumu, bataklığına saplanmış olsada Amerika Irak'da böl parçala taktiğini uygulamaktadır. Yani ömür boyu Irak halkını birbirine düşman yapmıştır. Sünnü, Hıristiyana, Alevi, Sünniye, yeziti Sünniye, Arabı, Kürde, Kürdi, Türkmene, tüm etnik kökenleri bir arada yaşama şansını yok ederek etnik ve dini inaçlara bölmüş durumdadır.
Bu bölünmüşlük! Aradan yüzyıllar geçsede düşmanlıklar bitmeyeceğinin işaretidir. Amerikan emperyalizmi tüm dünyada Irak imajını düzeltmek için; başta seçimlerde Amerikan halkına ve dünya kamuoyuna Barak Obama ile düzelteceğinin güvencesini vermişti. Dünya kamuoyunda Barak Obama, eski Başkan BUSH göre biraz umut vermişti. Ancak; Barak Obama seçim öncesi verdiği tüm vaatlerin altında ezilerek kalmıştı. Dünya kamuoyu şunu öğrenmiş oldu.Amerikan emperyalizmin başına hangi hükümet geçerse geçsin hepsi Amerikan emperyalizmin politikalarının dışına çıkmayacağı bilinmiş olundu.
O halde; Amerikan emperyalizmin politikaları ve ittifakları önceden belirlenmişti! Erbakan Başbakanken! ABD emperyalizmi, İsrail, Türkiye askeri işbirliğini imzalamışlardır.
Bundan sonra Türk militer devletinde hangi hükümet olursa olsun bu askeri anlaşmayı Orta-doğu ve Asya ülkeleri üzerinde uygulamak zorundadır. O halde AKP'de Amerikan emperyalizmi tarafından desteklenerek hükümet yapılmışsa Orta –doğu da Asya da bu poliikaları hayata geçirmekle yükümlüdür.
Bal tutan parmak yalanır hesabı gibi AKP'de adım adım Amerikan politikalarını hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Bugün Amerikan emperyalizmi çıkarları doğrultusunda Suriye'yi ehlileştirerek Amerikan emperyalizminin hizmetine sunmuştur.
İran ile arabulucu rolünü üstlenerek Amerikan politikasına adım adım yaklaştırmıştır. Orta-doğunun büyük ismi İslam adına hareket eden Mısır ise, son Türkiye militer devletinin Mısır kapısn zorlayarak Filistin'in Hamas tarafına yardım amaçlı şovu ise; Orta-doğu ve İslam ülkeleri açısından Mısır'ın etkinliğini kırmak olmuştur.
Birinicisi; 2009'da İsrail dış işleri Bakanı Perez'e karşı Başbakan Erdoğan'ın şovu wann minut olmuştur. Bunlar bilinçli seçilmiş şovlardır. Orta-doğu da ve Asya ülkelerinde ve Arap İslam aleminin nabzını tutmak için, böyle bir şova ihityaç vardı bu şov ile İslam aleminin bri adım olmuştur. Çünkü; şimdiye kadar İslam ülkeleri içerisinde İsrail'e karşı tavır koyan olmamıştır.
İkincisi olarak da; Mısır dan Filistin'e Hamas kapısını zorlamak gerekirdi. Bir anda yardım amaçlı Filistin halkına yardıma götürmek imajı ile, Arap ve islam ülkeleri nezdinde Mısır'ı saf dışı ederek yerine Türk militer devletinin Arap ve İslam aleminde yerini almasından başka bir şey değildi.
Bugüne kadar Orta-doğu ve Filistin halkını düşünen Türkiye şimdiye kadar nerdeydi? Amerikan emperyalizmi tarafından yapay devlet olarak kurulan İsrail'i ilk tanıyan ülke ise,Türkiye militer devleti olmuştur. O zaman Filistin halkının ve İslam aleminin neresindeydi Türk militer devleti? 1967'de İsrail'in Amerikan emperyalizmin desteğiyle tüm Arap ülkeleri ve İslam ülkeleri olan Mısır, Suriye, Ürdün, Filistin, Lübnan,ı askeri işgal ederken neden sahip çıkmadı? 1982'de İsrail tüm Filistin, Suriye, Lübnan, a karşı savaşırken askeri işgal ederken neden sahip çıkmadı?
Bunlar birer soru işaretleri olarak yerlerini koruyacaktır????..... işte bizim toplum böyle sorgusuz, herşeyi kabullenen bastırılmış ve unutturulmuş bir toplumuz... kimse çıkıpta son yardım amaçlı MISIR'ı tepeleyerek Filistin'in Hamas tarafına geçmenin hesabı neydi? Soran oldumu? Gerçekten Filistin halkına yadım yapmakmı? Yoksa şov yaparak İslam aleminde Mısır'ın gücünün önüne geçmekmiydi?
Sonrasında İsrail'de Türk büyük elçisinin alçak sandalyede oturtulmasını kullanarak arap aleminde ve İslam aleminde Türk militer devletinin ne kadar tavırlı olduğunu yapay gündeme taşıyarak İslam aleminin gözdesi haline nasıl getirildi?
Yapay gündem günlerce haftalarca tartışıldı. İsrail ve Türk militer devleti birbirinden özür dileyerek yapay gündemi kapatarak! Dost olduklarını ve Orta-doğu da ve Asya'da askeri işbirliğini sürdüreceklerinin teminatını Amerikan emperyalizmine yıllar önce verdiklerinden! Tekrar deklere etmelerine ihtiyaç yoktur. Böylece yapay gündemle hareket ederek kamuoyunu nasıl aldatıldığının hesabını sormamak üzere kapatılmıştır....
Orta-doğu ve Asya'da Amerikan emperyalizmin politikaları işbirlikçileri ve Türkiye, İsrail, Suriye'de yeni dahil olmak üzere kusursuz olarak birbirinden yarışma ve derece alma mücadelesine dönüştürmüştür. Hedefde ki, İran'da bu sürece idrak etmiş olsa Orta-doğu ve Asya da dikensiz gül bahçesine olacak. Ilımlı İslam politikasıda islam aleminde Türk militer devleti ve AKP tarafından güçlendirmeye devam edecektir. Tutarmı? Tutmazmı? Yaşanan süreç gösterecektir.
Tabii ki, AKP hükümetinin ülkede Kürt sorunu, demokratikleşme oyunu tutmamıştır. AKP hükümetinin sağına, soluna saldırarak! Emekçi sınıfları ezerek ve Tekel işçilerini, tüm çalışanları düşman saymaya devam ettiği müddetçe! Kürt sorunun da; yalan söyleyerek Kürt halkını kandırarak açılım yapacağım diyerek aldatan AKP hükümeti Kürt halkından intikam almaya dönüştürerek! Seçilmiş Belediye başkanlarını kelepçe takarak tutuklayıp zindana tıkmaya devam ettiği sürece ve Kürdistan da savaşa devam edildiği sürece! PKK' yi bitirme naraları politikaları ile devam ederse! Ömür boyu Kürdistandan tek oy alamazsınız AKP hükümeti! Kendiniz bitersiniz.... yapay gündemlerle bir yere varamazsınız!!!!! Yalanla yapay gündemlerle Kürt ve Türk halkının sabrını taşırmayın yeter!!!Mehmet ÖZCAN
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder