23 Ağustos 2009 Pazar

ABD ACILIMI

AKP’nin Kurt acilimi ile ABD’nin Ortadogu’ya yonelik planlari uyum icinde midir?
Evet, oyledir!
ABD ve genel olarak NATO, Afganistan’daki savasi kaybetmek uzere… Bu nedenle ABD, Obama’nin secilmeden once de soyledigi gibi, Irak’tan cekilecek ve Afganistan’a ek asker gonderecek.
Barzani ve Talabani, ABD’nin cekilme planinin ertelenmesini istediler. ABD askerlerinin buyuk oranda cekilmesinin ardindan Araplarla Kurtler arasinda savas kacinilmaz gorunuyor. ABD, Turkiye’nin Kuzey Irak’taki Kurtlerin “hamisi” olmasini istiyor. Turkiye, boylece, etkinligini Ortadogu’da daha da yayacaktir.
Turkiye, bu nedenle, “icerdeki” Kurtlerle iliskisini yumusatmak zorundadir.
MGK de bu plana dogal olarak sempatiyle yaklasiyor.
Bu plan hem ABD’nin hem de Turkiye burjuvazisinin cikarinadir.
Turkiye, Kuzey Irak’ta cikan petrolun kendi topraklari uzerinden ihracatina onay vererek, Bagdat Hukumeti’ne gereken mesaji zaten vermis durumdadir.
Bu durumda sosyalistlerin ne yapmasi gerekir?
Baslica uc yaklasimdan soz edilebilir:
Birincisi: Kendisine ulusalcilar diyen nasyonal sosyalistlerin yaklasimidir. Bu yaklasima gore, bu plan reddedilmelidir. Hukumetin “Kurt acilimi” bir “ABD acilimi”dir ve bu nedenle de reddedilmelidir.
Bu belirlemenin ardindan, Kurt sorununun nasil cozulmesi gerektigi uzerine degisIk saptamalar siralanmaktadir.
Ikincisi: Acilimi kayitsiz sartsiz destekleyen kesimdir.
Ucuncusu: Acilimin Turkiye’nin alt emperyalizm ve bolgesel guc olmak konumunu pekistirmekle olan iliskisini bilen ve bu acilimin icerigini kendisine uygun sekilde doldurmak isteyen kesimdir. Acilima karsi degiliz, destekliyoruz. Bu acilimin gercek nedenlerini biliyoruz ve acilimin icerigini bu nedenlerin gerektirdiklerinin otesine goturmeye calisiyoruz.
Politika, yapmaktir. Politika, “biz soyle istiyoruz” diye istekler belirtmekten ibaret degildir. Bunlari nasil yapacaksin? Bu konuda en azindan uygulanabilir gibi gorunen bir plana sahip degilseniz, bagirip cagirmaktan oteye gidemezsiniz.
Dunyada ve bulundugunuz bolgede yalniz degilsiniz. Bu nedenle, isteklerinizi diger guclerin hareket tarzlarini dikkate alarak, onlarin arasindan gecerek hayata gecirmek zorundasiniz.
Bu ulkede akan kanin durmasini, Kurt halkinin en azindan kulturel haklarini serbestce kullanabilmesini herkes istiyor. Tipki genel olarak ozgurluk, esitlik ve sosyal adaleti herkesin istedigi gibi…
Istiyor da nasil istiyor? Hangi icerikte istiyor? Farklilik da burada ortaya cikiyor.
Emperyalist bir guc, kendi anlayisina gore ozgurluk istediginde, yapilacak olan ozgurluge karsi cikmak degil, icerigini farkli tarzda doldurmaya calismaktir.
Tarihten iki ornek verelim:
Yunanistan 1830 yilinda Osmanli Imparatorlugu’ndan bagimsizligini kazandi. Bu bagimsizligin saglanmasinda zamanin en buyuk somurgeci devleti Ingiltere’nin onemli payi vardir. Iki somurgeci devlet, Ingiltere ve Osmanli arasindaki celiskiler, o donemde Yunanistan’in bagimsizligini kazanmasi icin uygun kosullar ortaya cikarmisti.
Yunanistan’daki herhangi bir gucun, ne o donemde ne de daha sonra, “somurgecilerin sayesinde en azindan politik olarak bagimsiz bir devlet olmayi istemiyoruz” dediklerini hic duymadim.
Ikinci ornek, Bulgaristan’la ilgilidir. Bu ulke, 1878’de yine Osmanli Imparatorlugu’ndan bagimsizligini kazandi. Bu bagimsizlikta “Plevne savasi”ni da iceren bir dizi muharebede Osmanli ordusunu yenen Carlik Rusyasi’nin buyuk rolu vardir.
Bulgaristan, bu nedenle, hem burjuva iktidarlari doneminde hem de sosyalist donemde Carlik Rusyasi’nin, sonra SSCB’nin daha sonra da Rusya Federasyonu’nun dostu olarak kalmis, aralarindaki iliskiler her zaman iyi olmustur.
Hicbir Bulgar sosyalistinin “somurgeci Carlik Rusyasi sayesinde bagimsizlik kazanmamaliydik” dedigini duymadim.
Zamanin somurgeci devletleri sayesinde olsa da, ortaya cikan, daha ileri bir asamadir. Sosyaliste dusen, bunu daha ileri goturmek icin calismaktir, yoksa bu asamayi reddetmek degil.
Turkiye sosyalistlerinin ilk kesiminin tutumuna baktiginizda, bu kesimle Ataturkculuk, Cumhuriyetcilik ve irkcilik arasindaki baglantiyi acik olarak gorebiliyorsunuz.
Bu kesimin onemli isimlerinden Mumtaz Soysal, “Turkiye’deki Kurtlerin Irak’a surulmelerini, oradaki Turkmenlerin de Turkiye’ye getirilmesini ve boylece de sorunun cozulmesini” savunabiliyor.
Bunun adina, “21. yuzyil kosullarindaki etnik temizlik” de denilebilir.
O Mumtaz Soysal ki, 12 Mart 1971’de SBF dekaniydi ve okulu basmaya gelen polislerin onune cikip, “buraya fasistler giremez” diyerek kapiyi tutmaya calismisti.
40 yil oncesindeki Ilhan Selcuk icin de –politik bazi elestirilerin otesinde- olumsuz bir belirleme yapamazsiniz.
Baska isimler de sayilabilir…
Bu ulkede insanlarin 40 yil once ne olduklari degil, son donemde ne olduklari onemlidir. 40 yil oncesinin onemli isimleri bugun MHP ile ayni agizdan konusabiliyorlar. Solculuklari, sosyalistlikleri 40 yil oncesine aittir, bugune ait degildir.Engin Erkiner


__._,_.___

Hiç yorum yok: