“Attığınız tokada karşılık vermeyen kişiden sakının: O hem sizi bağışlamaz hem de kendinizi bağışlamanıza olanak bırakmaz.” (Bernard SHAW)
Ergenekon nedir?
Ergenekon destanı Göktürklerin yeniden türeyişini anlatan bir Türk destanıdır. Genel olarak, düşman tarafından hile ile yenilgiye uğratılan Türklerin, Ergenekon’da yeniden türeyip eski yurtlarına dönerek düşmanlarıyla çarpışmalarını anlatır.
Gelelim 21. Yüzyıla. Günümüzde tarih yine tekerrür ediyor. Yine hileyle, komployla Türkleri kendi yurtlarında yok etmenin planları yapılıyor. Bu planın, komplonun adını da tarihten intikam alırcasına, adeta alay edercesine “Ergenekon” koyuyorlar.
Rahmetli büyük üstat Aziz NESİN yaşasaydı o kadar mizah eserleri yazardı ki bu konuyla ilgili…
Evet, Türkler o efsaneyle –yeniden- çoğaldılar, ürediler. Sevgili “BOP” başkanımız plan ve komplolarını bir bir işlemeye koydu ve devam ediyor. Önce efsane olarak bildiğimiz Ergenekon’u bir terör örgütü ismi yaptılar sonra da Atatürk ordusuna da bu örgütün figüranları dediler.
Değerli komutanlarımızı bir bir ceza evlerine kapattılar. Bu komutanların içinde tabi ki halkına karşı suç işleyenler de olacak fakat herkesi aynı kefeye koymamak gerekirdi. Suçlu ile suçsuz ayrılmalıydı. Asıl mesele efsane bir orduyu, hileyle, komployla, kedi gibi bir ordu yapmak. Asıl mesele BOP’u uygulamak aşamasında aciz bir ordu yaratmak.
BOP başkanımız eğer samimi olsaydı önce darbe yapanları ve yapılan darbeye iştirak edenleri yargı önüne çıkarır ve adil şekilde yargılanmalarını sağlardı. Bunların isimlerini bir bir yazmama, anlatmama gerek yok. Sağır sultan bile biliyor. Mesele aciz, biat eden bir Türk halkı yaratmak. Ondandır, gazetecilerimizi ve aydın kalemlerimizi zindanlara kapatıyorlar. Halkına ihanet ediyor.
Nedir bu hırsı, anlamak mümkün değil. Gemiciklerin, dağıtım şirketlerin, İsviçre’de hesapçıkların var. Nedir bu hırsın?
Bak yakın dostuna! Daha dün sana ödül veriyordu. Güle oynaya alıyordun plaketini. Ne oldu bu gün, ne değişti? Hani Müslüman kardeşlerimizin üzüntüleri üzüntümüz, acıları acımızdı?
Hani, ne oldu?
Çünkü ağa babalarınız öyle buyurdu. Bak Libya’ya: Önce kadim dostundan yedi darbeyi. Yani sermayenin dostu olmazmış. Emperyalistlerden dost olmazmış. Bu gün Libya’ya, yarın senin kadim dostlarından Türkiye’ye…
Siz sanmayın ki Libya halkına yardım için Libya vuruluyor, işgal ediliyor. Libya’ya saldırı emperyalist bir paylaşımdır, bunu siz de fevkalade biliyorsunuz çünkü planın bir parçasısınız. Yarın Kürt halkının taleplerine cevap veremediğiniz için, olası bir başkaldırıda aynı durum Türkiye’ye yapıldığında ne yapabilirsiniz?
O zaman size en yakın dostunuzdan, tıpkı Kaddafi’ye yapıldığı gibi yapılmayacak mı sanıyorsunuz? Umarım Libya’dan ders çıkarırsınız da bu hatadan dönersiniz de bu vebal altında kalmazsınız.
Sayın BOP başkanımıza bir hatırlatma da biz yapalım, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir sözünü anımsatalım istedim:
“Yurtta sulh, cihanda sulh.” Anlayana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder